*İŞÇİ ALACAĞI *YÖNETİCİ POZİSYONUNDA Kİ İŞÇİNİN FAZLA MESAİ ALACAĞI *YÖNETİCİ POZİSYONUNDA Kİ İŞÇİNİN TALİMAT ALMASI *E-MAİL YAZIŞMALARININ DELİL NİTELİĞİ *İŞ YASASI 14. MADDESİ *EMEKLİLİK HAKKI KAZANIP İŞYERİNDEN AYRILAN İŞÇİNİN BAŞKA BİR İŞYERİNDE ÇALIŞMASININ ANAYASAL HAK OLDUĞU
T.C. BAKIRKÖY 14. İŞ MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2013/325 Esas - 2014/381
/
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
T.C.
BAKIRKÖY
14. İŞ MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO: 2013/325 Esas
KARAR NO: 2014/381
HAKİM: ....................
KATİP: .....................
DAVACI : S. İ. -
VEKİLİ: Av. FATİH MARANGOZ - Kartal Tepe Mah. Bahçesaray Sk. Hülya Apt. No.4 D:7 İncirli
Bakırköy/ İSTANBUL
DAVALI : U................
VEKİLİ: Av. ......................
DAVA: Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 13/05/2013
KARAR TARİHİ: 19/09/2014
KARAR YAZIM TARİHİ: 29/09/2014
Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan)
davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 13/05/2013 harç tarihli dava dilekçesinde özetle;
Davacının .......... dondurmalarının üretim, satış ve dağıtım faaliyetini yapan davalı şirketin
N.......... distribütör firması olan K.......... isimli firmasında 23/10/2005 tarihinde satış müfettişi
olarak çalışmaya başladığım, 05/01/2003 tarihine kadar davalı şirketin taşeron firması olan 1.............. A.Ş. isimli firmada, bu tarihten sonra da davalı şirketin sigortalısı olarak
bugüne kadar çalıştığını, davacının ilk başlarda davalı şirketin N........, H........ ve Adana’daki
şubelerinde satış müfettişi olarak çalıştığını, en son 01/06/2010 tarihinde Adana’dan İstanbul
H.............’daki merkeze tayin olduğunu ve bu tarihten itibaren de zincir mağazalar uzmanı olarak
çalıştığını, İş Yasasının 14. Maddesi kapsamında yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık
süresi ve prim ödeme gün sayısını tamamladığını, bu kapsamda SGK’dan aldığı yazıyı davalı işverene
sunduğunu ve işten ayrılmak istediğini belirterek, haklarının ödenmesini talep ettiğini, davalı
işverenlikçe davacının bu talebinin olumlu karşılandığını, haklarının ödeneceğinin beyan edildiğini ve
davacıya 24/04/2013 tarihli çalışma belgesinin verildiğini, ayrıca davacıya aynı tarihli ”ibraname” ve
”emeklilik hakkına dayanarak iş akdinin feshedilmesi nedeniyle yaş koşulunu herhangi bir işyerinde
çalışmadan doldurması gerektiğine ilişkin bir belge” imzalattırıldığını, ancak davacıya herhangi bir
ödeme yapılmadığını, davacının ibranameye ve diğer belgeye kıdem tazminatının ödenmediğine,
sigorta çıkışı yapıldıktan sonra ödeme yapılacağına ve haklarının ödenmesinin şarta bağlanmasını
kabul etmediğine, haklarını saklı tuttuğuna dair şerh düştüğünü, davacının iş akdinin bu şekilde
sonlanmasına ve şirket yetkilileriyle sürekli görüşmesine rağmen, bugüne kadar herhangi bir ödemenin
yapılmadığını, işyerinde haftanın 6 günü (Cumartesi dahil), milli bayramlarda tam gün, dini
bayramlarda ise ilk 2 gün hariç diğer günlerde tam gün olmak üzere 08:00-20:00 saatleri arasında
(çıkış saatlerinin daha geç saatleri bulduğunu, ayda en az 10 gün bu saatlere kadar çalıştıklarını), sezon
dönemi olan Nisan-Eylül ayları arasında ise saat 22:00’ye kadar çalışıldığını, davacının ayda 1 kez,
sezon dönemi olan Nisan-Eylül ayları arasında ise ayda en az 2 kez nöbetçi olarak çalıştığını,
davacının uzun yıllar bu şekilde çalışmasına rağmen, bugüne kadar kendisine herhangi bir fazla mesai
ücreti ile tatil günlerindeki çalışmalarına ilişkin ücret ödenmediğini, yıllık izinlerini tam olarak
kullandığını, son aylık net ücretinin 4.640,00TL olduğunu, ücretinin banka kanalıyla ödendiğini,
420,00TL tutarında aylık yemek fişi verildiğini, maaşla orantılı olarak aylık 500,00-700,00TL kira
yardımı yapıldığını, işyerinde müdürleri tarafından belirlenen kotaların tutturulması halinde genelde 3
ayda bir prim aldığını, yılda 4 kez aldığı en düşük prim tutarının 300,00TL en yüksek prim tutarının ise
1.800,00TL olduğunu, ayrıca günlük kullanım için araç tahsis edildiğini ve davacının ulaşımını bu
şekilde sağladığını, fesih ile birlikte adına tahakkuk eden kıdem tazminatı ile yukarıda belirtilen diğer
bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla,
30.000,00TL kıdem tazminatı, 25.000,00TL fazla mesai ücreti, 1.500,00TL dini ve milli bayramlarda
çalışma ücreti ile 500,00TL hafta tatili ücreti olmak üzere, şimdilik toplam: 57.000,00TL’nin davalıdan
tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı adına usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davacının davalı işyerinde 01/05/2003-24/04/2013 tarihleri arasında çalıştığını ve iş
sözleşmesinin davacı tarafından feshedildiğini, davacının davalı şirkete gönderdiği fesih yazısında,
”Ekim 2002 tarihinde başladığım U....... iş yaşantısına son vermeye karar verdim, İş Yasası
gereğince (1475 sayılı İş Kanununun 14/5 maddesi) yasal haklarımın ödenmesini rica ediyorum,
istifamın kabulü için gereğini arz ederim” şeklinde beyanda bulunduğunu, Yargıtay 9. Hukuk
Dairesinin ”iş akdini emeklilik nedeniyle fesheden işçinin, samimi olması ve feshin gerçek manada
emeklilik nedenine dayalı olması gerektiğine” dikkat çektiğini, oysa davacının 24/04/2013 tarihinde iş
akdini sona erdirdikten kısa bir süre sonra, başka bir şirkette çalışmaya başladığını, dolayısıyla
davacının fesih iradesinin emeklilik olmadığım, başka bir şirkette iş bulmasına dayalı olduğunu, bu
durumun davacının fesih sebebinde samimi ve gerçekçi olmadığını, aksine kötü niyetli olduğunun açık
bir göstergesi olduğunu, başka bir işe girmek için iş sözleşmesini fesheden ve yeni işine başlayan
davacının kıdem tazminatı talebinin reddi gerektiğini, davacının fazla mesai talebinde bulunmasının
mümkün olmadığını, davalı şirkette önce satış müfettişi, daha sonra mağaza uzmanı olarak
çalıştığından, konumu itibariyle tek sorumlu olduğunu ve mesaisini kendisinin belirlediğini, ayrıca iş
sözleşmesinin 2.maddesinde ’ fazla çalışma işverenin talimatına bağlıdır” şeklinde hükme yer verilmiş
olup, davalı şirketin davacıdan fazla mesai yapması yönünde bir talimatın bulunmadığını, yine iş
sözleşmesinde ’ 'işin gereği yapılacak fazla mesailere tekabül eden ücretin aylık ücrete dahil
olduğunun” belirtildiğini, ayrıca davacı ile aynı işi yapan başka işçiler tarafından davalı şirket aleyhine
açılan aynı mahiyetteki davalar bakımından red kararı verildiğini, davacının serbest zamanlı olarak
çalıştığından ve mesaisini kendisi belirlediğinden, genel tatil ücreti talebinin de haksız ve dayanaksız
olduğunu, davacının fazla mesai taleplerinin 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu beyanla, davanın
reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Her ne kadar davalı vekilince davalı şirketin adresi itibariyle İstanbul Anadolu İş
Mahkemelerinin yetkili olduğu bildirilerek yetki itirazında bulunulmuş ise de, celp edilen SGK
kaydında .......... sicil nolu davalı işyerinin adresinin H...... olduğu anlaşılmakla, çalışılan yer
itibariyle mahkememizin yetki alanında kaldığı kabul edilerek, yetki itirazının reddine karar verilerek
yargılamaya devam edilmiştir.
Taraf vekilleri delil listesini ve yazılı delillerini ibraz etmiş, bir kısım deliller mahkememizce
toplanmış, davacıya ait SGK sicil dosyası, hizmet döküm cetveli ve işyeri kayıtları celbedilmiş, davacı
tanıkları dinlenmiştir.
Dosya davacının haklı olması halinde talep edebileceği alacak miktarının tespiti için hesap
bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi Y.S. raporunu düzenleyerek dosyaya ibraz etmiş ise de,
taraf vekillerinin itirazları ve rapor içeriği dikkate alındığında, raporun hüküm kurmaya elverişli
olmadığı anlaşılmakla, dosya tekrar hesap bilirkişisi S.G.'ye tevdi edilerek rapor alınmıştır.
Davacı ıslahdilekçesini sunmuş, ıslah harcını tamamlamış ve davalı tarafa tebliğ edilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, dinlenen tanık beyanları ve gerekçe ve sonuç itibariyle
dosya içeriğine uygun denetime açık bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde;
Davacının davalı tarafça kabul edildiği gibi01/05/2003-24/04/2013 tarihleri arasında davalı
şirkette satış müfettişi olarak çalıştığı, en son aylık ücretinin brüt 5.593,58 TL olduğu, prim , kira
yardımı, yemek ve tahsis edilen aracın yakıt giderinin davacıya ödendiği anlaşılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta, her ne kadar davalı işverenlikçe davacının işyerinden emeklilik nedeniyle
ayrılmadığı, başka bir işveren nezdinde çalışmak için işten ayrıldığı iddia olunmakta ise de, davacının
işten ayrıldıktan sonra başka bir işyerinde çalışması Anayasal bir hak olup, fesih tarihindeki iradesinin
emeklilik olmadığı her türlü şüpheden uzak bir şekilde ortaya konmamıştır. Kaldı ki 18/09/2013 tarihli
duruşmada davalı vekili tarafından davacıya dava açıldıktan sonra 15/06/2013 tarihinde 26.000,00TL
kıdem tazminatı ödendiği beyan edilmiştir. Dosyaya ibraz edilen 14/06/2013 tarihli İş Bankası
dekontundan, ”ÇIKIŞ” açıklamasıyla davacıya 26.143,17TL ödeme yapıldığı anlaşılmakla ve
14/02/2014 tarihli duruşmada davacı vekili tarafından da davalı vekilince dosyaya dekontu sunulan
26.143,17TL’nin davacıya ödendiği beyan ve kabul edilmekle, davacının kıdem tazminatına hak
kazandığı kabul edilerek, bilirkişi tarafından hesaplanan bakiye kıdem tazminatının davalıdan tahsili
ile davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiştir.
Davacının fazla mesai ve ulusal bayram, genel tatil günleri ücret alacağı ile ilgili olarak, fazla
çalışma yaptığını, bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi norm kuramı uyarınca bu
iddiasını ispatla yükümlüdür. Davacının çalışma şekline ilişkin tanık beyanları dışında, puantaj kaydı,
işyerine giriş çıkışı gösteren belge gibi herhangi bir yazılı delil sunulmamış olmakla, tanık beyanları
değerlendirilmek sureti ile sonuca gitmek gerekmiştir .
Her ne kadar davalı işverenlikçe davacının işyerinde önce satış müfettişi, daha sonra mağaza
uzmanı olarak çalıştığından, konumu itibariyle tek sorumlu olduğu ve mesaisini kendisinin belirlediği,
ayrıca iş sözleşmesinin 2. maddesinde "fazla çalışma işverenin talimatına bağlıdır." şeklinde hükme
yerverilmiş olup, şirketin davacıdan fazla mesai yapması yönünde bir talimatın bulunmadığı iddia
edilmiş ise de, dosyaya davacı tarafından sunulan bir kısım e-mail yazışmalarından davacının tek
sorumlu olmadığı, işyerinde davacı dahil diğer çalışanlara gerek çalışma saatleri konusunda, gerekse
tatil günlerinde yapılacak çalışmalar konusunda daha üst düzey yetkili tarafından direktif verildiği
/
anlaşılmakla, çalışma saatlerini davacının kendisinin belirlediği savunmasına itibar edilmeyerek,
bilirkişi tarafından hesaplanan fazla mesai ücret alacağı ile hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücret
alacağından, bir kimsenin uzun süre izin ve tatil yapmaksızın çalışması hayatın olağan akışına aykırı
olacağından, davacının icra ettiği meslek, çalışma süresi ve koşulları dikkate alınarak takdiren 1/2
oranında hakkaniyet indirimi yapılarak davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 21/03/2010 tarih, 297900 Esas, 2011/7617 Karar sayılı ilamı ile
fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücret alacağından, yapılan hakkaniyetindirimleri ile dava
açıldıktan sonra 15/06/2013 tarihinde ödenen kıdem tazminatı yönündenkendisini vekille temsil ettiren
davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmeyerek,aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Davanın KISMEN KABULÜ ile,
......................................................
İçtihatlar
- Haksız Tahliye Nedeniyle Tazminat
- Tellallık Sözleşmesi
- *İŞÇİ ALACAĞI *YÖNETİCİ POZİSYONUNDA Kİ İŞÇİNİN FAZLA MESAİ ALACAĞI *YÖNETİCİ POZİSYONUNDA Kİ İŞÇİNİN TALİMAT ALMASI *E-MAİL YAZIŞMALARININ DELİL NİTELİĞİ *İŞ YASASI 14. MADDESİ *EMEKLİLİK HAKKI KAZANIP İŞYERİNDEN AYRILAN İŞÇİNİN BAŞKA BİR İŞYERİNDE ÇALIŞMASININ ANAYASAL HAK OLDUĞU
- *İFLAS ERTELEMESİ *TEDBİR KARARI